Öncelikle, dünyadaki gelişmelere bu kadar yakın olup, dünyada sadece FN2 Type-R (Civic kasasında) olduğunu bilmediğini düşünüyorum Mehmet Abi. FD2 Type-R ya da sağdan direksiyonlu üretilen JDM Type-R ya da Amerika'da satılan Civic SI modelleri var dünyada. Type-R motoruyla imal edilen diğer araçlar. FN2 Type-R yürümüyo. Neden? EP3 Type-R'ı kendinden daha güçlü araçlarla kıyaslamaya alıştık. Onları geçtiğini görmeye alıştık. FN2 Type-R sadece kendi gücündeki araçları geçebiliyo. Daha güçlüleri geçemiyo. Gitmiyo denmesinin sebebi de budur. Bir diğer sebep ise bağımsız süspansiyonun kaldırılmış olması. Engin bilgimle açıklamış olayım bunu da.
Tabi bu mesajı, dünyada sadece FN2 Type-R olduğunu zannedenler için yazıyorum.
---------- Post added at 16:36 ---------- Previous post was at 16:32 ----------
Sadece sağdan direksiyonlu üretildiği için JDM Type-R deniyo. Yani "Japanese Domestic Market". Özel üretim zannetmesin kimse. Resmini de ekleyeyim. Teknik verilerini araştırıp bulabilirsiniz.
---------- Post added at 16:55 ---------- Previous post was at 16:36 ----------
Tork ve gücün daha yüksek devirlerde maksimuma ulaşması performans açısından niye daha iyidir sorusunun cevabı da şu. Aracın maksimum güç ve torkunu aldıktan sonra, eğrisi düşüşe geçer. 5.000 5.500 gibi devirlerde maksimum torkunu ve gücünü alan araçlarda erken vites atmak, zaman kaybına ve geriye düşmeye sebep olacaktır. Özellikle araç Turbo ise, Turbo her seferinde yeniden dolmak için vakit kaybedecektir.
Tork ve güç eğrisi benzer ve daha yüksek devirlerde olan araç, hem aracın yüksek süratlere çıkmasını daha elverişli hale getirecek, hemde devir bandının sonuna kadar verimli şekilde kullanılmasına olanak sağlayacaktır.
Tork ve güç eğrisinin TSI ya da TFSI gibi bir makinadaki gibi olması, günlük kullanımı daha rahat ve konforlu hale getirmek için dizayn edilmiştir. Tüketimi de belirli bi ölçüde düşürmelerini sağlar. Ancak herşey bir arada olmaz. Japonlardan yana bu yüzden örnek verdim. Maksimum güç ve torklarını daha yüksek güçlerde alıyolar. Hatta birçok aracın rahatça çeviremeyeceği devirlerde alıyolar. Ancak iş performansa geldiği zaman, çok daha fazla avantaj sağlıyolar. Yarı tork değeri ve daha düşük güçlerle, diğer araçlara kafa tutabiliyolar. Bunu bi tartışma çıksın diye değil, örnek vermek için yazıyorum.
Ömür meselesinden kastettiğim, standart haliyle, günlük sakin kullanımla ne kadar dayanacağı değil. Modlanmış halinin ne kadar dayanacağı. Evet, birçoğuna göre bu bi kriter değil. Ancak benim bakış açıma göre asıl kriter bu.
Ankara'daki kırmızı Golf GT'yi birçok kişi biliyor. Nasıl yürüdüğünü. Haftada kaç kere sanayiye uğradığını da ben biliyorum. İşte ömürden kastım bu.