Hoşgeldiniz

Tüm özelliklerimizi kullanmak için şimdi bize katılın. Kayıt olduktan ve giriş yaptıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara cevaplar gönderebilir, üyelerinize itibar verebilir, kendi özel mesajlaşma sisteminizi alabilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Aynı zamanda ücretsiz stickerimizden de faydalanabilirsiniz.

Alman vs. Japon Otomobiller..

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Fevkalade bir forum olmuş baştan beri okudum ama bazı konular tam bilinmeden yazılmış. Jet motorları konusu ingilizler diye geçiyor forumda.Ayberk çinliler ve türkler yazmış. Türklerin ve çinlilerin yaptıkları yalnızca havai fişek cinsindendi.Hans von ohain denen alman ilk jet motorunu yapan ve patentini alan bunu almanyaya kazandıran isimdir.Eğer 2. dünya savaşı iki yıl uzasaydı almanlar dünyanın sahibiydi.Alman messerschimit uçaklarda bu motorlar kullanılmaya başladığı sıralarda müttefikler almanyaya girmeye başlamıştı.Wernher Von Braun Londra ya ilk yaptığı V2 roketleri göndermeye başlamıştı.fakat geç kalmışlardı.Bu konuda çalışan bilim adamlarının çoğunluğu daha sonra nasa da çalışmaya başladılar.Aya ilk ayak basanların aracı apollo 11 in roketi olan satürn 5 roketinin babasıda von braun dur.Sizin anlayacağınız almanlar dünya motor teknolojilerinin gelişmesinde hep ön sırada yer almışlardır.Atomu keşfeden albert einsteın in alman olduğunu bilmeyen yoktur sanırım.Eğitimli ve ülkesine düşkün bir toplumun başarısı bunlar.Japonlarda 2. dünya savaşı sonrası önceleri teknoloji çalıp ucuza mal ederek gelişip sonra arge sini kurup yaptıkları ürünleri geliştirip bir dünyaya ekonomik yönden kafa tutmasını bilen en iyi ülkedir bence.Onların yaptıklarını şimdi çinliler yapmaya başladı.fakat henüz çok gerideler.İşin özü başta almanlar sonrada japonlar bu otomobil dünyasında çok yol kat ettiler.Japonlar baya güzel motorlarda geliştirdiler.Fakat başta AB ülkeleri olmak üzere dünyadaki bir çok ülke geniş hacimli motorlara artık sıcak bakmıyor.Türkiyede 2.0 hacimli 8-10 yıllık araçlar alanın elinde kalıyor.Kör alıcı bulunması haricinde.İtalyanlar olsun fransızlar olsun küçük hacimden büyük güç alma çabaları var.Bunuda en iyi yapanlar şu anda almanlar.1.4 den 190 bg alması buna bir örnek.Şahsım 2000 motorun vergisini ödeyeceğime iki üç aylık benzin paramı vergi ile amorti etmiş oluyorum.Tayyara binmem golf gt ye binerim.Karizma ise ondada var.Tabiiki zevklere saygımız var. Ayberk kardeşimizede sevgimiz var.Bu kadar insana laf yetiştirmek kolay değil.Bunuda başarıyor.Takdir etmemek mümkün değil.Zaten yakın bir zamanda japonlarında avrupa piyasasına girmek için küçük hacimli ama yüksek güç üreten motorlu araçlar üreteceğina kalıbımı basarım.Bununda daha yüksek performanslısını yaparlarsada şaşırmam.
 
çok güzel açıklamışsın tekin abicim teşekkürler.:)
 
Fevkalade bir forum olmuş baştan beri okudum ama bazı konular tam bilinmeden yazılmış. Jet motorları konusu ingilizler diye geçiyor forumda.Ayberk çinliler ve türkler yazmış. Türklerin ve çinlilerin yaptıkları yalnızca havai fişek cinsindendi.Hans von ohain denen alman ilk jet motorunu yapan ve patentini alan bunu almanyaya kazandıran isimdir.Eğer 2. dünya savaşı iki yıl uzasaydı almanlar dünyanın sahibiydi.Alman messerschimit uçaklarda bu motorlar kullanılmaya başladığı sıralarda müttefikler almanyaya girmeye başlamıştı.Wernher Von Braun Londra ya ilk yaptığı V2 roketleri göndermeye başlamıştı.fakat geç kalmışlardı.Bu konuda çalışan bilim adamlarının çoğunluğu daha sonra nasa da çalışmaya başladılar.Aya ilk ayak basanların aracı apollo 11 in roketi olan satürn 5 roketinin babasıda von braun dur.Sizin anlayacağınız almanlar dünya motor teknolojilerinin gelişmesinde hep ön sırada yer almışlardır.Atomu keşfeden albert einsteın in alman olduğunu bilmeyen yoktur sanırım.Eğitimli ve ülkesine düşkün bir toplumun başarısı bunlar.Japonlarda 2. dünya savaşı sonrası önceleri teknoloji çalıp ucuza mal ederek gelişip sonra arge sini kurup yaptıkları ürünleri geliştirip bir dünyaya ekonomik yönden kafa tutmasını bilen en iyi ülkedir bence.Onların yaptıklarını şimdi çinliler yapmaya başladı.fakat henüz çok gerideler.İşin özü başta almanlar sonrada japonlar bu otomobil dünyasında çok yol kat ettiler.Japonlar baya güzel motorlarda geliştirdiler.Fakat başta AB ülkeleri olmak üzere dünyadaki bir çok ülke geniş hacimli motorlara artık sıcak bakmıyor.Türkiyede 2.0 hacimli 8-10 yıllık araçlar alanın elinde kalıyor.Kör alıcı bulunması haricinde.İtalyanlar olsun fransızlar olsun küçük hacimden büyük güç alma çabaları var.Bunuda en iyi yapanlar şu anda almanlar.1.4 den 190 bg alması buna bir örnek.Şahsım 2000 motorun vergisini ödeyeceğime iki üç aylık benzin paramı vergi ile amorti etmiş oluyorum.Tayyara binmem golf gt ye binerim.Karizma ise ondada var.Tabiiki zevklere saygımız var. Ayberk kardeşimizede sevgimiz var.Bu kadar insana laf yetiştirmek kolay değil.Bunuda başarıyor.Takdir etmemek mümkün değil.Zaten yakın bir zamanda japonlarında avrupa piyasasına girmek için küçük hacimli ama yüksek güç üreten motorlu araçlar üreteceğina kalıbımı basarım.Bununda daha yüksek performanslısını yaparlarsada şaşırmam.
Tekin Abi güzel yorumun için teşekkür ederim :) Fakat Japonların 10 seneden daha öncesinde yaptığı 1.6 160hp, 1.8 190hp üstelik atmosferik olan motorları gözardı etmemek lazım. Ya da RX serisindeki 1.3 230hp civarı motor güçleri.. RX'ler ömürleri konusunda biraz sıkıntı yaşatabiliyor. Turbo motor konusunda da seneler önce Daihatsu YRV Turbo isimli bir araç çıkmıştı. 1.3 Turbo 130hp. Küçük hacimden yüksek güç elde etme işinde Japonların başarısını sizde mutlaka gözlemlemişsinizdir. Üstelik aşırı beslemeye sahip olmadan. Ve aşırı beslemeye sahip olmayan araçların motor ömrü, parça fiyatları gibi etkenlerin ne kadar farklı olduğunu da biliyorsunuzdur.
Benim asıl dikkat çekmek istediğim nokta teknoloji konusunda ne tür bir gelişme varsa, bunun içinde mutlaka Japonların büyük bir payı olduğunu gözardı etmemek. Ve konu performans olduğu zaman, üstelik az maliyetle (altını çizerek söylüyorum) bunu başarmak söz konusu olduğunda Japon araçlarını zirveye taşımamak elde değil.
Japonların seri üretim araçlarda kullandığı teknolojiyi, dünya ancak özel üretim araçlarında sağlıklı şekilde kullanabiliyor. Buda çok önemli bir nokta. Milyon Euro'lara satılan araçlardaki güç oranlarını, performansları 10'da 15'de 1'i fiyatlara sağlıyorlar.
Sonuçta herşeyin başı teknoloji. Teknoloji para demektir, yatırım, düşünen beyin demektir. Maliyeti ucuza getirebilmek içinse daha başka şeyler gerekli. İşçiliği ucuza alabilmek, malzeme kalitesini düşürmeden farklı materyallerle yarı fiyatına mal edebilmek. Bi yerde 1-0 geride başlanan noktada, aslında 1-0 önde oluyorlar bence. Kötü koşulları avantaja çevirmek, buda ancak uzakdoğu da var.
 
CCX olması şartmı? O bir Alman başarısı değil mi sizin için?

derken..
O dediğiniz nedir CCX ise önceki mesajlarımda top10'daki aracım olduğumu söyledim..tekrarlatmak niyetinde değilsinizdir herhalde o nedenle anlayamadım sorunuzu..

bu arada şunu da söyliyim Alman'ları pek sevmem küçüklüğüm Almanya'da geçti..ama adamlar otomobil konusunda çok başarılılar..bir bağlantı kurarak laf oyunuyla konuyu değiştirmek niyetindeyseniz Ayberk gerekli açıklama yukarda..
 
derken..
O dediğiniz nedir CCX ise önceki mesajlarımda top10'daki aracım olduğumu söyledim..tekrarlatmak niyetinde değilsinizdir herhalde o nedenle anlayamadım sorunuzu..

bu arada şunu da söyliyim Alman'ları pek sevmem küçüklüğüm Almanya'da geçti..ama adamlar otomobil konusunda çok başarılılar..bir bağlantı kurarak laf oyunuyla konuyu değiştirmek niyetindeyseniz Ayberk gerekli açıklama yukarda..
Top Gear gerçeğini nasıl gözardı edersiniz. Şaşırdım. Bütün dünya Top Gear'a göre araç piyasasını, en iyi araçları belirler aslında (!).
 
Tekin Abi güzel yorumun için teşekkür ederim :) Fakat Japonların 10 seneden daha öncesinde yaptığı 1.6 160hp, 1.8 190hp üstelik atmosferik olan motorları gözardı etmemek lazım. Ya da RX serisindeki 1.3 230hp civarı motor güçleri.. RX'ler ömürleri konusunda biraz sıkıntı yaşatabiliyor. Turbo motor konusunda da seneler önce Daihatsu YRV Turbo isimli bir araç çıkmıştı. 1.3 Turbo 130hp. Küçük hacimden yüksek güç elde etme işinde Japonların başarısını sizde mutlaka gözlemlemişsinizdir. Üstelik aşırı beslemeye sahip olmadan. Ve aşırı beslemeye sahip olmayan araçların motor ömrü, parça fiyatları gibi etkenlerin ne kadar farklı olduğunu da biliyorsunuzdur.
Benim asıl dikkat çekmek istediğim nokta teknoloji konusunda ne tür bir gelişme varsa, bunun içinde mutlaka Japonların büyük bir payı olduğunu gözardı etmemek. Ve konu performans olduğu zaman, üstelik az maliyetle (altını çizerek söylüyorum) bunu başarmak söz konusu olduğunda Japon araçlarını zirveye taşımamak elde değil.
Japonların seri üretim araçlarda kullandığı teknolojiyi, dünya ancak özel üretim araçlarında sağlıklı şekilde kullanabiliyor. Buda çok önemli bir nokta. Milyon Euro'lara satılan araçlardaki güç oranlarını, performansları 10'da 15'de 1'i fiyatlara sağlıyorlar.
Sonuçta herşeyin başı teknoloji. Teknoloji para demektir, yatırım, düşünen beyin demektir. Maliyeti ucuza getirebilmek içinse daha başka şeyler gerekli. İşçiliği ucuza alabilmek, malzeme kalitesini düşürmeden farklı materyallerle yarı fiyatına mal edebilmek. Bi yerde 1-0 geride başlanan noktada, aslında 1-0 önde oluyorlar bence. Kötü koşulları avantaja çevirmek, buda ancak uzakdoğu da var.
Tamamda Ayberkim 5000-5500 devirde alacağın gücü 2000 devirden itibaren almak daha güzel değilmi ?Üstelik yakıt da cabası.Ayrıca dediğin motorlarıda üretimden kaldırdılar niyeyse.Nedenini bilmiyorum ama japonlar yani daha doğrusu honda performans konusunda bir adım geri çekildi diye düşünüyorum.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst Alt