biz türkler duygusal insanlarız, emek veririz, kırılırız, kırılsak bile karşımızdakini kırmamak için susarız. daha önce gruplarda aktif olarak 1 yıl yöneticilik yaptım, bölge yöneticiliği de değil, türkiye kapsamında. mehmet abiye de bahsetmiştim vakti zamanımda, eşimden çocuğumdan vakit çalıp grup işleriyle uğraştım, çoğu zaman kendi cebimden harcadım kimseye 1 kuruş harcatmamak için, sonra bir etkinlik için ( altından kalkamayacağım ) para toplama olayı oldu ki, her şey şeffaf, insanları zan aldınta bırakacak hiçbir şey yok biri kalktı para vereceksek gelmem dedi, hay hay dedik, o gün soğudum ve sonradan tamamen bıraktım zaten tüm platformlardaki aktifliğimi. yani mesele şuydu, sen evinde otururken o insanlar gruba özel takvimi yaptırmak için tasarım yapıyor/yaptırıyor, sen akşam kankanla çay içerken o adam matbaacıda baskı yaptırıyordu, sen okuluna/işine giderken o adam çıkan isimlere tek tek kargo yapıyordu. sevgi kardeşlik falan diyorsun kardeşim, bir film var ya; sevgi neydi, emek vermekti falan..
hah o işte, emeğe üzülür insan..
şu kadar liralık araba demiyorum bile, sigara kullanıyorsan pay biç, alkol kullanıyorsan pay biç, günlük basit bir harcamandan pay biç.. evet, mesele para olmamış, mesele emeğe saygı göstermemek olmuş..
mehmet abiyi tanıdığım kadarıyla sakin bir mizaca sahip ki burada zaten öyle atarlı insanlarla tanışmadım, umarım tanışmam da...
empati kurmak gerekiyorse, problem yoktur ama kırılmıştır içten içe..
neyse, çok konuştum..
çok da uzatılacak bir şey değil.. eleştiriye açığım dediğin için yazdım, yoksa bende vaktimden çalıp böyle bir yazı yazma girişiminde bulunmazdım..
selametle..