Ne olduysa o kaynakta oldu zaten, deli kadının dediği gibi ölmekten beter oldu. Bedenden ve insanlıktan arınmış adadan kutulmak isteyen sapkın bir bilinç olarak duman formunda kaldı diye düşünüyorum.
Jacop'la husumet yaşamayan kardeş orada ölmüş oldu ki zaten o kardeşin ölü bedenini de o yüzden gösterdiler. Malum John Locke örneğinde de olduğu gibi bu meret ölmüş insanların bedenlerini "kopyalayıp" kullanıyor. Siyahlı adamı da bu şekilde kullandı bence ve eski bölümdeki konuşmada Jacop'u öldürmek isteyen yine o. Kardeşin kendisi değil.
Bu arada manyetik etki altında kaldıktan sonra Desmond'da da tam tersi bir durum oldu. Adamda hırçınlıktan eser kalmadı, sakin safoğlu saf bir şeye dönüştü. Öbürünün tam zıttı gibi. Widmore bir şeyler biliyor ama hayırlısı
Bir de şu oyun hikayesi var, şu vakitten sonra her şeyi o oyuna bağlarlarsa şaşırmam. Adamların biri beyaz biri siyah, oyundaki taşlarda keza öyle. Çocuk kumsalda oyunu buluyor kuralları gayipten bildiğini söylüyor. Oyun oynarken Jacop'a ilerde sende kendi kurallarını koyarsın falan diyor. Adanında belli kuralları var, Jacop kaynağın koruyucusu olduksan sonra ada onun kurallarıyla yürümeye başlıyor falan. Halen itaat edilen kurallar var adada, oyun devam ediyor
Işıkla suyun karışması hikayesi sonra, siyahlı kardeş adadan kaçış yolunu anlatırken su ve ışığı buluşturmaktan bahsetmişti kuyunun içinde. Kaynakta zaten buluşmuş vaziyetteydi, adam içine düşünce oldu ne olduysa. Benzer bir durum tapınaktaki havuzda da vardı hatırlarsanız. Sayid öldü sonra tekrar canlandı ama onada bir haller oldu ne hikmetse... (Acaba tapınak kaynağın üzerine mi inşa edildi? )
Bir de bir kaç benzerlik var aklıma takılan:
-John Locke'un anneside yarım akıllıydı, siyahlı adamın üvey anneside. Ve her iki anne de bu çocuklara "sen özelsin" dedi.
-Jacop ada için "burası benim evim" dedi, aynı lafı önceki bölümde Jack de kullandı...
-Birde bu kaynak koruyucusunun sonraki adam gelince görevini teslim edeceğini söyledi deli üvey anne Jacop'la konuşurken. Ve koruyucu kaynak içinde ne olduğunu bilmeden sadece oraya giderse kötü şeyler olacağı bilgisiyle bu görevi yapıyor. Bu da bizimkilerin ne olduğunu bilmeden 108 dakikada bir tuşa basmasına ve yerine biri gelince görevi teslim etmesine falan benzettim. Bir konuşmada Siyahlı adam insanlar gelir yıkar yerlebir eder giderler demişti. Jacop da ısrarla kendi kendilerine bunun üstesinden gelebilirler diye düşünüp adaya adam getirip duruyordu (Tam da Black Rock adaya gelirken geçti bu konuşma)... Acaba Dharma biraz Jacob'un "yönlendirmesiyle" bunun için mi geldi adaya?... "Aday"'ların deneneceği 108 dakika hikayesi, onların gözlemlenebildiği ayrı bir istasyon falan. Sıradaki koruyucuyu insanlar kendileri mi seçsin istedi acaba?
(Sırasını devretmeyi başaran bir Desmond'u gördük bu arada(bizimkilere bıraktı gitti), ve yine isyan edip bu döngüden çıkmak isteyen John Locke oldu, tuşa basmayı bıraktı)
Ya ben bu diziyi hiç izlememiştim, arkadaş zoruyla geçen ay başlayıp bir anda hepsini izlemek iyi gelmedi sanırım bana
Bitse de kurtulsak