Tüm dünyada adeta bir efsane, destan olmuştur Çanakkale...
Keşke orada yaşananları herkes okuyabilse ulaşabilse, KANLI SIRTI, 150 MT MESAFELİ MEVZİLERİ, YAŞANAN KAHRAMANLIKLARI, KAN, ÖLÇÜM VE AÇLIĞIN İÇİNDE BİLE SANATIN DEĞERİNİ...
Kısa bir anektot aktarayım:
Arıburnu Cephesi kumandanı Yarbay Mustafa Kemal'in savaşın durduğu anlarda siperlerin en uç noktasına kadar gidip askerlerle birlikte olmasının askerlere büyük moral verir. 'ustafa Kemal bir gün sipere girdiği zaman, duvarların üzerinde Kur'an-ı Kerim'den elle yazılmış ayetler ve Allah'ın büyük isimlerinin yazıldığı kağıtlar gördü. Bu güzel yazılar, askere yüksek moral, direnç ve güç veriyordu. Askerini kontrol eden Yarbay Mustafa Kemal, sayfaları dikkatle okurken birisinin önünde takılıp kaldı. 'Bunu yazanı hemen bulup bana getirin' dedi. Biraz sonra o yazıların sahibi karşısındaydı. 'Buyurun komutanım, ben İstanbullu Macid' dedi.
Mustafa Kemal ise Ayral'a hemen siperden çıkmasını emredip, 'Çık ve İstanbul'a dön ölünecekse biz ölürüz, sen güzel yazı yazmaya devam et. Senin yerine siperlere girecek binlerce gönüllü Mehmetçik var, ama bu kadar güzel yazı yazabilen sanatçıyı bu millet çok az bulur' dedi. İstanbullu Macid siperi ve silah arkadaşlarını bırakıp gitmek istemez ama emir kesindir. Atatürk'ün o hassasiyeti ve emri olmasa, hattat Macid Ayral da belki Çanakkale şehitleri arasında meçhul bir asker olacak, dünyadan ayrılacak ve dünya bu müthiş hat ustasını tanıyamayacaktı.
Okuyan gözlerinize sağlık.
Keşke vakit imkan olsa da bunların hepsini paylaşabilsek...